Toi qui adore le Turk ... je gagne koi avec celui la ?
KIBRIS ÝÇÝN “ACÝLEN VE DERHAL” LÂHEY’E
Mustafa Nevruz SINACI
AB Komisyonu tarafýndan 8 Kasým 2006 tarihinde kamuoyuna açýklanan ve ayný gün yayýnlanan “Türkiye Ýlerleme Raporu” (1) ile Avrupa Birliði, Türkiye ve Kýbrýs konularýnda çarpýcý baþlýklar altýnda yer alan ve Strateji Belgesi'nde (2) kýsa ve orta vadede beklentiler açýsýndan kilit noktada bulunan “Kýbrýs konusu” þimdilerde çok vahim ‘ve kati müdahaleyi mücbir’ bir noktaya gelmiþ bulunmaktadýr.
Ýlerleme Raporu'nda (ilgili-ilgisiz) hemen her bölüme mutlaka dahil edilmeye ve her konuyla baðlantý kurulmaya çalýþýldýðý gözlenen Kýbrýs ile ilgili hukuk, mantýk ve ahlâk dýþý ‘düþmanca’ talepler, dayatýlan yükümlülükler ve “Uluslar Arasý Kabul Görmüþ Tescilli Antlaþmalarý Alenen Yok Sayan Tasallut ve Cebri Tasarruf Giriþimleri” bundan böyle karþýlanamaz, tahammül edilemez ve apaçýk Türkiye’yi felâkete sürükleme “kasýt ve niyeti gösterir” bir hale gelmiþ bulunmaktadýr.
Mevcut hükümetin zayýflýðý, kamu vicdaný ve millet iradesine saygýsýzlýðý ile 1959 yýlýnda (Cennet mekân Demokrasi Þehitleri Merhum MENDERES, POLATKAN ve ZORLU tarafýndan) Lozan Antlaþmasý delinerek “Milli Dava” haline dönüþen Kýbrýs meselesini ne pahasýna olursa olsun (Kerkük’teki kýrmýzý çizgiler gibi) yok etmek pahasýna AB’ye katýlma eðilimi ve bunu (kör inatla) adeta bir prestij meselesi haline getirmiþ olmasý büyük bir talihsizliktir. Çok yakýn bir gelecekte büyük ve onarýlmaz bir felâketi çaðrýþtýrmaktadýr. Bun tutum ve tavizci yaklaþým mâþeri vicdaný Mustafa Kemal ATATÜRK olan; Türk milletinin inanç, akait ve hükümete tanýnan Anayasal ve yasal meþruiyet ilke, ulusal duruþ, insani onur ve sýnýrlarýna aykýrýdýr.
OYSA: Lozan Antlaþmasýndan dokuz yýl kadar sonra 1933’de General Mac Arthur’a Mustafa Kemal ATATÜRK: “Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük, Kýbrýs ve 12 Adalarý geri alacaðým. Selânik’te dahil olmak üzere, Batý Trakya’yý TÜRKÝYE hudutlarý içine katacaðým” demekte idi...
Þimdi bu ne cüret ! Nasýl bir Atatürkçülük ? Hangi anlam, taným, kapsam ve baðlamda bir milliyetçiliktir ki; Kendilerinden önce gelen vatan haini, gaflet, hýyanet ve dalâlet erbabýnýn yolunda ne þuursuz ve sorumsuz bir ilerleme yolundadýrlar!.. En gafil, aptal ve cahil bir kimse dahi, bu yolun, teslimiyetçi-bilinçsiz yürüyüþün ve süklüm-püklüm duruþun ülkeyi ve milleti onarýlmasý kabil olmayacak derece büyük bir felâkete sürüklediðini idrak eder, anlar ve bilir. Bu hükümet de bilmek, görev ve sorumluluðunu idrak etmek, “Yeter Artýk” diyerek gereðini yapmak, yaþadýðý kâbustan sýyrýlmak ve; Onurluca, erkekçe, namusluca, dürüstçe, ilkeli, onurlu, adaletli ve objektif hukuka uygun “Türk’çe bir duruþ” ortaya koymak zorundadýr.
BU HÜKÜMET, ARTIK TÜRK MÝLLETÝNÝ “TÜRK’ÇE” ÝNSANCA VE “TÜRK OLARAK” TEMSÝL ETMEK ZORUNDA VE DURUMUNDADIR. BUNUN BAÞKA YOLU YOK.
ÇÜNKÜ: 11 Þubat 1959’da Türkiye, Ýngiltere ve Yunanistan arasýnda Zürich’ de yapýlan Kýbrýs Cumhuriyeti ile ilgili ilk ve 19 Þubat 1959 tarihinde Londra ‘da, Lozan Antlaþmasýnýn 16. cý maddesi ortadan kaldýrýlarak imzalanan ve KIBRIS’ ýn baðýmsýzlýðýný öngören Antlaþma ile TC “Garantör Devlet” sýfatýný kazanmýþtýr. Bu Antlaþma, Baþbakan ADNAN MENDERES tarafýndan (geçirdiði uçak kazasý nedeniyle) London Clinic adlý hastanede imzalanmýþ ve hastaneye gelen Baþ Piskopos, papaz Makarios Menderes tarafýndan büyük bir “ULUSAL ONUR” göstergesi olarak kabul edilmemiþ ve kendisi ile görüþülmemiþtir.
Ýþte Antlaþmanýn Ýlgili bölümü : “GARANTÝ ANTLAÞMASI :
Bir taraftan Kýbrýs Cumhuriyeti, diðer taraftan Yunanistan, Ýngiltere ve Türkiye,
1. Anayasanýn esas maddeleri ile kurulan ve düzenlenen Kýbrýs Cumhuriyetinin baðýmsýzlýðýnýn, toprak bütünlüðünün ve güvenliðinin tanýnmasý ve devamýnýn kendi ortak yararlarý gereði olduðunu dikkate alarak.
2. Sözü edilen anayasa ve oluþturulan duruma saygý gösterilmesini güvence altýna alacak iþbirliðini arzulayarak, aþaðýdaki hususlar üzerinde anlaþmaya varmýþlardýr. Buna göre :
MADDE 1.
Kýbrýs Cumhuriyeti, kendi baðýmsýzlýðýný, toprak bütünlüðünü ve güvenliðini devam ettirmeyi ve anayasaya saygýyý güven altýna almayý üstlenir. (taahhüt eder)
Kýbrýs Cumhuriyeti, ayrýca tümüyle veya bir bölümüyle herhangi bir devlet ile hiçbir þekilde siyasi veya ekonomik bütünleþmeye girmeyeceðini taahhüt eder. (sorumluluðunu yüklenir)
Kýbrýs Cumhuriyeti, bu maksatla adanýn gerek birleþmesini, gerekse taksimini doðuracak doðrudan doðruya (direkt olarak) veya dolaylý olarak gerçekleþtirmeye yardýmcý ve teþvik edici tüm hareketleri yasaklar.
MADDE 2.
Yunanistan, Ýngiltere ve Türkiye, Kýbrýs Cumhuriyeti'nin 1'nci maddede belirtilen taahhütlerini kaydederek, Kýbrýs Cumhuriyeti'nin baðýmsýzlýðýný, ülke bütünlüðünü, güvenliðini ve anayasanýn temel maddeleri ile oluþan durumu (state of affairs) tanýrlar ve garanti ederler.
Yunanistan, Ýngiltere ve Türkiye, Kýbrýs Cumhuriyeti'nin diðer herhangi bir devlet ile gerek birleþmesini. gerekse Ada'nýn taksimini doðrudan doðruya, veya dolaylý olarak gerçekleþtirmeye yardým ve teþvik edici bir amacý olan tüm hareketleri kendi yetki ve ilgileri oranýnda önlemeyi üstlenirler.
MADDE 3.
Bu Antlaþma hükümlerinin herhangi birinin ihlali (çiðnenmesi) halinde Yunanistan, Türkiye ve Ýngiltere bu hükümlere saygýyý saðlamak için gerekli giriþimlerin yapýlmasý ve önlemlerin alýnmasý maksadýyla aralarýnda danýþmalarda bulunmayý üstlenirler.
Üç garantör devletten biri, birlikte veya birbirlerine danýþarak (iþbirliði halinde) hareket etmek olanaðý bulunmadýðý taktirde, bu antlaþmanýn oluþturduðu durumu (state of affairs) münhasýran yeniden oluþturmak gayesi ile hareket etmek hakkýný korumaktadýrlar.
MADDE 4.
Bu antlaþma imza edildiði gün yürürlüðe girecektir.
Yüksek Akit Taraflar, Birleþmiþ Milletler Þartýnýn (charter) 102'nci maddesi hükümlerine uygun olarak bu antlaþmayý Birleþmiþ Milletler Genel Sekreterliðine en kýsa sürede kaydettirmeyi üstlenirler.”
Görüldüðü gibi AB, Uluslararasý antlaþmalara aykýrý olarak Kýbrýs Cumhuriyetini bünyesine almýþtýr. Bu katýlým kellemyekün (bütün sonuçlarý ile) atýl, muattal ve yok hükmündedir. Geçersizdir. Bundan çok deðil yaklaþýk 1.5 ay önce Avrupa Komisyonu tarafýndan kendi Avukatlarý tarafýndan hazýrlanan “Güney Kýbrýs Rum Devleti’nin, Kýbrýs Cumhuriyeti adý ile AB’ye katýlým ve kabulü” ile ilgili rapor da ayný hususu teyit ve tasdik eder niteliktedir. Ortada büyük bir hata vardýr. Katýlým hukuken geçersizdir. Buna raðmen AB Þimdi de Kýbrýs’ýn tamamýný istemektedir.
AYRICA:
1. 16 Temmuz 1974’de, ABD ve Ýngiltere Türkiye’den Kýbrýs’a müdahalesi istemiþ ve ayný gün meþru ve yasal (devrik) Cumhurbaþkaný Papaz Makarios tarafýndan, yeni C.Baþkaný Nikos Sampson’un ENOSÝS militaný olduðu açýklanmýþ; 17 Temmuz’da Baþbakan Bülent Ecevit Ýngiltere Baþbakaný Harold Wilson ile görüþmüþ; 18 Temmuz günü Yunanistan 5 uçak dolusu asker, silâh ve mühimmatý Kýbrýs’a indirmiþ; 19 Temmuz 1974’de, toplantý halinde bulunan TC Bakanlar Kurulu’na BM Genel Sekreteri Waldheim ivedi bir mesaj göndererek: “Ada’da (Kýbrýs’ta) tek meþru yönetim Türk Ýdaresidir” demiþ ve nihayet: Bütün bu meþru ve yasal zemine dayanýlarak 20 Temmuz 1974 günü Türkiye “Kýbrýs Harekâtýný” , bütün usul ve esaslarý muvacehesinde ve “uluslar arasý meþruiyet” çerçevesinde yapmýþtýr. (3)
2. Müteakip süreçte Yunanistan Temyiz Mahkemesi 21 Mart 1979 tarihinde 2658/79 sayýyla bir karar vererek: “Türk Ordusunun Kýbrýs’a müdahalesi yasaldýr. Suç, Yunan subaylarýna aittir” demiþtir. (4) Bu karar, o dönemin Baþbakaný Konstantin Karamanlis tarafýndan, “Yunanistan aleyhine kullanýlabilir” gerekçesiyle kamuoyuna duyurulmasý yasaklanmýþ ve dava dosyalarý “Çok gizli” kaydýyla kasaya konulup Türk ve dünya kamuoyundan saklanmýþtýr. Aslýnda çok önemli olan bu olayý biraz daha açmak gerek. Þöyle ki:
OLAYLAR ÞÖYLE GELÝÞÝYOR
”Türk Ordusunun Kýbrýs’a müdahalesi yasaldýr” kararýnýn alýnmasýyla ilgili geliþmeler Þöyle karþýmýza çýkýyor: 1976 yýlýnda bir Yunanlý, mahkemeye baþvurarak, 22 Temmuz 1974 tarihinde Lefkoþa üzerinde uçarken, bir uçak Güney Kýbrýslýlarýn açtýklarý ateþ sonucu düþüp parçalanýyor. Yunan Delta nakliye uçaðýnýn içinde bulunan ve ölen oðlu için tazminat talebinde bulunuyor davacý Yunan vatandaþý. Atina Mahkemesi 1978 yýlýnda bir karar veriyor. Þöyle:
“Davacý davasýnda haklýdýr. Hazineden tazminat almasý gerekmektedir.” Ekonomi Bakanlýðý tazminatý ödememek için, karara karþý çýkýyor ve temyize baþvurarak, kararýn bozulmasýný istiyor. Sonuçta karar bozulmuyor. Yunan Temyiz Mahkemesi kararý bozmadýðý gibi, güçlendirici bir karar veriyor. 21.03.1979 tarih ve 2658/79 sayýlý kararýn tam tercümesi þöyle:
”Davacý tarafýndan öne sürülen iddialarýn gerçek olduðu, mahkememizce yapýlan araþtýrma sonucu kanýtlandý. Zürich Antlaþmasýný imzalayan taraflar, Yunanistan, Türkiye ve Ýngiltere “Garantör” devletler olarak, Kýbrýs’ýn herhangi bir devlet ile birleþmesini ya da bölünmesini önlemek için, “Kýbrýs Cumhuriyeti” nin güvenliðini garanti altýna alýp koruyacaklarýna dair taahhütte bulunmuþlardýr.
1974 Temmuz ayýnýn ilk haftasý içinde Kýbrýs Devlet Baþkaný Makarios, Ada’da görev yapan bazý subaylarýn, darbe giriþimi hazýrladýðý içinde bulunduklarý ve kendisini öldürmeyi planladýklarýný öðrenmiþ ve durumu Atina’ya duyurarak, Yunanistan Devlet Baþkaný General Gizikis’ten önlem alýnmasýný istemiþtir.
Ancak Atina’daki yönetim, bu talebe resmi bir cevap vereceði ya da önlem alacaðý yerde, 15 Temmuz 1974’de General Yoannidis, Makarios’a karþý, Kýbrýs’taki Yunan Birliðinin Komutaný General Yorgitsis ve General Yanakodimos ile birlikte 102 Yunan subayýnýn da yer aldýklarý darbeyi gerçekleþtirdi ve Makarios’u öldürmeye teþebbüs etti.
Lefkoþa’daki Baþkanlýk Sarayý aðýr silahlarla ateþe tutulmuþ, Baþkan Makarios bu saldýrýdan bir mucize olarak kurtulmuþtur. Kýbrýs Anayasasý asi Yunan subaylarý tarafýndan çiðnendikten sonra, Nikos Samson baþa getirildi. Türkiye Ýse 20 Temmuz 1974’de, yaratýlan durum nedeniyle hukuki hakkýný kullanarak Kýbrýs’a müdahalede bulunmuþtur”
Bu kararla; Türkiye’nin 1960 Kýbrýs Cumhuriyeti Anayasasý ve Garanti Anlaþmasýnýn 4 ncü maddesi uyarýnca, Türkiye’nin hukuki haklarýný kullandýðý ortaya çýkýyor. Yunanistan tarafýndan gönderilen bin Generalin yönettiði ve üst düzey subaylarýn neredeyse tamamý Yunanlý olan RMMO’ya esir düþenler, hayatýný kaybedenler, aileleri, yaþamlarý ve düzenleri bozulanlar, iþlerini kaybedenler, yerini-yurdunu terk edip göç etmek zorunda kalanlar ve maðduriyete uðrayan herkes, Yunanistan’a karþý tazminat davasý açabilecektir. Bu yolun açýldýðý, açýk olduðu görülmektedir.
TÜRKÝYE ÝÞGAL ETMEDÝ
Türkiye, Zürich ve Londra Anlaþmalarýyla kurulan “Kýbrýs Cumhuriyeti” ni ne parçalamýþ ne de iþgal etmiþtir. Zaten bu müdahale, iþgal olarak kabul edilmiþ olsaydý, uluslararasý tepki herhalde çok daha farklý boyutlarda geliþirdi.
1974 yýlýndan bugüne kadar geçen zaman içinde, Birleþmiþ Milletler’in ortaya koyduðu çözüm formüllerini, Kýbrýs Türk tarafý hiçbir zaman reddetmedi. Hep tartýþmaya açýk tutmuþ olmasýna raðmen, karþý taraf her defasýnda anlaþma masasýndan kaçmýþ, dünya kamuoyunun karþýsýna deðiþik ve anlaþýlmasý zor koþullarla çýkmýþtýr.
Ne var ki, AB baþta olmak üzere, Batý dünyasýndakilerin büyük bir bölümü, bu gerçeðin ya farkýnda deðildir, ya da politikalarý gereði böyle davranmaktadýrlar.
NETÝCE OLARAK :
1.KKTC ve Türkiye’nin elinde bunlar ve bunlardan baþka daha binlerce bilgi, belge BM kararý ve fiilen yaþanmýþ olay var. 1958 öncesi ve sonrasýna ait bu belge, bilgi ve olaylar ustalýk ve isabetle kullanýlmak;
2. Halihazýr Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyetine uygulanan abluka ve izolasyon yasa dýþýdýr. Ýnsanlýk ve ahlâk dýþýdýr. Buna dair olmak üzere BM dahil hiçbir meþru kurum tarafýndan alýnmýþ bir yaptýrým kararý ve yasal dayanaðý yoktur. Ýnsanlýk onuru ve uluslar arasý hukuka aykýrý bu zulüm ve iþkence ileri sürülerek;
3. 1959 tarihli ve yukarda esasý derc olunan “Uluslar arasý kabul görmüþ ve BM’de kayýt ve tescilli” Londra, Zürich ve Garanti Antlaþmalarý ileri sürülerek;
4. AB sürecine “Kýbrýs” konusunun bütün bu karineleri, meri anlaþmalar, yaþanan olaylar ve bütün bunlara müsteniden haklý, doðru, hukuki ve meþru bir biçimde ilân edilmiþ “Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti” devletine raðmen; Hiçbir Türk, Yunan, Ýngiliz ve sair örgüt, devlet ve milletlere mensup, atanmýþ veya seçilmiþ temsilci, müzakereci, devlet-hükümet baþkaný veya delegasyonun söz, teklif ve tasarruf hakkýnýn bulunmadýðý ispat olunarak; Kýbrýs konusunda Türkiye,
DERHAL LÂHEY YÜKSEK ADALET DÝVANI’NA BAÞVURARAK:
Yukarda derc, arz, izah ve ilân olunan haksýz, hukuksuz ve dayanaksýz sürece binaen ve Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti’ne uygulanan “ÝNSANLIK DIÞI” keyfi ve hukuki-meþru dayanaktan yoksun izolasyonlarý ileri sürerek:
1. Güney Kýbrýs Rum (çete) Devleti’nin usul ve hukuk dýþý olarak ve “KIBRIS CUMHURÝYETÝ” adý ile AB’ ye tam üye olarak katýlýmýnýn iptali,
2. Mezkür devletin AB ile iliþkilerine derhal “TEDBÝR” konulmasý; AB ile iliþkilerden men edilmesi ve çýkartma iþleminin derhal baþlatýlmasý,
3. VE, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyetine karþý AÝHM’ de haksýz, hukuksuz ve her türlü yasal dayanaktan yoksun olarak verilen “LOUZÝDIU” kararýnýn iptali ile TC hükümeti tarafýndan verilmiþ bulunan tazminatýn iadesi ile 1974 evveli ve sonrasýna raci olarak Türk tarafýnýn uðradýðý tahribat, maddi-manevi zarar ve hasarýn tazmin ve haksýz izolasyondan kaynaklanan kayýplarýn acilen tazmin ve telâfii; Ýstemi ile,
LÂHEY YÜKSEK ADALET DÝVANI’NA GÝTMELÝDÝR.
Yararlanýlan Kaynaklar:
1.http://www.mfa.gov.tr/NR/rdonlyres/9033EEBO-E80C-AB40-A576788282853A/0/ ÝlerlemeRaporu_8Kasim2006_TamamininCevirisi1.pdf
2.http://www.mfa.gov.tr/NR/redonlyres/91169BO-8315-482E-A73F-A04662FA0671/0/ Genisleme_Strateji-Belgesi_Nihai_Ceviri_8Kasim2006.pdf
3. Mustafa Nevruz SINACI, Küresel Almanak, Taný Yayýn, Ankara, 2006-11-17
4. Prof. Dr. Ýsa KAYACAN, www.acikistihbarat.com ve BELDE Gazetesi, ANKARA
Le Mouton c est bon mais un peu con.